Kargo {{ (sepetAltBilgi | map:'fiyat' | sum | number:2) }} TL
Ürünler {{ (sepetUrunler | map:'adet*tutar' | sum) | number:2}} TL
Toplam {{ (sepetAltBilgi | map:'fiyat' | sum)+(sepetUrunler | map:'adet*tutar' | sum) | number:2}} TL
Zerdeçal Hindistan ve çevresindeki bölgelerde Latince adı
Curcuma Longa olarak da bilinen bir bitkidir. Curcumin ise Zerdeçal bitkisinin
kök yumurtalarından elde edilen ve tıbbi kullanımı 4000 yıl öncesine dayanan
antiinflamatuar (iltihap giderici), antioksidan ve antikanserojen özellikleri binlerce
tıbbi ve akademik araştırmalarla ortaya konmuş önemli bir biyoaktif bileşendir.
Zerdeçal günümüzde özellikle solunum yolları enfeksiyonu,
otoimmün rahatsızlıklar, alerji, romatoid artrit gibi rahatsızlıklarda ve kalp
damar hastalıklarında tıbbi olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında içeriğindeki
curcuminoidlerin kansere karşı hem koruyucu hem de tedavisinde destekleyici
olduğunu gösteren bir çok tıbbi araştırma yapılmıştır.
Teksas Üniversitesi Onkoloji Bölümü tarafından yapılan bir
araştırmada, kemoterapi sırasında Curcumin etkisi gözlemlenmiş ve kanserli
hücre büyümesinin baskılandığı aynı zamanda kemoterapiye direnç kazanmış olan
hücreler üzerinde bile etki ettiği sonucuna varılmıştır.
Curcumin ve zarar gören, mutasyona uğrayan genler üzerine de
araştırmalar yapılmış ve pozitif etkisi ortaya konmuştur. Kanser oluşumunun ilk
adımı DNA’ nın hasar görmesidir. Yapılan kanser araştırmalarında insandaki
tümörlerin %65’ inde gen mutasyonu oluştuğu ve görev yapmadığı gözlemlenmiştir.
Zerdeçal içinde bulunan curcuminoidler, DNA zararına karşı
dokuları koruduğu düşünülen enzimleri faaliyete geçirerek genler üzerindeki bu
etkilerin düzenlenmesi, vücuda alınan toksik ve kanserojenik bileşiklerden
dokuların korunmasına olanak sağladığı görülmüştür.
Zerdeçal içindeki oranı %0,3-6 olduğu bilinmektedir.
Faydasının saymakla bitmediği ve üzerine dünyada yapılmış binlerce araştırma
bulunan bu şifa kaynağından tam anlamıyla faydalanmak doğru şekilde olmadığı
sürece maalesef mümkün değildir. Curcumin moleküllerinin en büyük problemi oral
olarak alındığında bağırsak emiliminin düşük olması ve vücutta kalma süresinin
çok az olması nedeniyle biyo-yararlarının çok düşük olmasıdır.
Bu sebeple yeteri kadar alınamaz ve saydığımız faydalara
melesf etki edemez. Emilimi artırmak için bir çok tıbbi araştırma günümüzde
yapılmaktadır ve değişik yöntemler denenmektedir. Emilim Curcumin için en
önemli unsurdur. Ama maalesef günümüzde bağırsak emilimini artırmak için
denenen bazı yöntemlerde deterjanda kullanılan Polisorbat ve PLGA ( Poliaktik
Glikolik Asit) gibi vücut için oldukça toksik maddeler kullanılmaktadır.
Bu konu ile ilgili Bezm-i Alem Üniversitesi, Fitoterapi Merkezi Müdürü Prof Dr. Murat Kartal bize geliştirdiğimiz formülasyonda destek vermektedir.
Bentonit Kili ; eşsiz negatif iyon özelliği, tabakalı yapısı ve 0,1 nano gibi çok küçük partiküllere bölünme özelliği ile vücuttan toksin, ağır metal, virüs, zararlı bakteri, radyasyon ve parazitleri mıknatıs gibi çekip bağlayıp vücuttan atma özelliği ile binlerce yıldan beri iyileştirici toprak adıyla bilinmekte ve kullanılmaktadır. Bentonit Kilini Türkiye’ de binlerce doktor, alternatif tıp uzmanı, diyetisyen ve sağlıklı yaşam merkezleri ŞELASYON (toksin ve ağır metal arındırma) amacıyla kullanmaktadır.
Bentonit kilinin çok önemli bir özelliği ise bağırsaktan geçmeyen dolayısıyla biyo-yararlanımı olmayan gıda ve bazı kemoterapi ilaçlarını tabakalarının arasına alarak bağırsaktan emilimini sağlamasıdır. Dünyada ilaç sanayinde DRUG CARRİER (ilaç taşıyıcı) olarak çok geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle Curcuminin Bentonit ile bağırsaktan emiliminin sağlanması ile bazı ülkelerde çalışmalar yapılmıştır. Ülkemizde ise 2015 yılında Bezm-i Alem Üniversitesi’ nde Tubitak destekli çalışma yapılmış, sonuçlandırılmış ve yayınlanmıştır.
Bentonit ve Curcumin nano boyuta getirildiğinde kilin Curcumini tabakaları arasına alarak 2000 kat daha fazla gibi muhteşem bir artışla bağırsaktan geçirdiği, aynı zamanda vücutta kalma süresini iki kattan fazla artırarak Curcuminin kanserli dokuya ulaşmasını sağladığı raporda belirtilmiştir. Dolayısıyla Curcuminden maksimum faydayı sağlamak için uygun nanotik boyutta bentonit ve curcumini karıştırarak kullanmak tedavi açısından çok iyi sonuç ortaya koyduğu söylenebilir.
Sizlere bu bilimsel kaynaklardan alıntılarla düzenlemiş olduğum blog yazımda, son olarak bir videom ile daha desteklemek ve konuyu pekiştirmek için paylaşımda bulunmak istiyorum.
Aklınıza Takılan Sorular Varsa
Hemen Sorun, Anında Cevaplayalım